İnansak da
inanmasak da hamilelik ile ilgili kulaktan kulağa yayılan batıl inanışları
hepimiz biliriz. İşte hamilelik ile ilgili bilinen en yaygın batıl inanışlar ve
uzman görüşleri...
*Hamile kadının karnı sivri olursa veya tatlı yiyeceklere aş ererse çocuk erkek, karnı yuvarlak olursa veya ekşi yiyeceklere aş eriyorsa çocuk kız olur.
*Bebeğin anne karnında ilk kıpırdadığı an, anne kime bakarsa bebek ona benzer.
*Hamile kadın, kuşağına yumurta koyarsa, bebek gamzeli doğar.
*Aynı günlerde doğum yapmış iki annenin karşılaşması uğursuzluk getirir.
*Konuşmayı henüz bilmeyen bebekler yüzyüze baktırılırsa geç konuşurlar.
*Hamile kadının karnı sivri olursa veya tatlı yiyeceklere aş ererse çocuk erkek, karnı yuvarlak olursa veya ekşi yiyeceklere aş eriyorsa çocuk kız olur.
*Bebeğin anne karnında ilk kıpırdadığı an, anne kime bakarsa bebek ona benzer.
*Hamile kadın, kuşağına yumurta koyarsa, bebek gamzeli doğar.
*Aynı günlerde doğum yapmış iki annenin karşılaşması uğursuzluk getirir.
*Konuşmayı henüz bilmeyen bebekler yüzyüze baktırılırsa geç konuşurlar.
*Bebek huysuz
ise 20.gün yarı kırkı çıkarılır.
*Lohusa kadının
ve çocuğun yastığı altına iğne, çuvaldız, kama, bıçak konursa al basmaz.
*Bebeğin kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse hırsız olur.
*Bebeğin boyu ölçülürse kısa kalır.
*Bebeğin kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse hırsız olur.
*Bebeğin boyu ölçülürse kısa kalır.
*Anne hamileyken
rüyasında asker görürse oğlu, altın görürse kız bebeği olur.
Batıl
inanışların temelinde ne yatıyor?
İnsanların
inanmaya ihtiyacı var, bu inanışlar temelinde yaşamı kontrol edebilme çabaları
yatar. Batıl inanışlar geleceğe bir parça bireysel irade katma çabasından
ortaya çıkar diyen Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul bu inanışlarla ilgili
bilgiler verdi. Tüm bunların içinde en çok kabul göreni de cinsiyeti tahmin
konusunda olanları. Erkek çocuğu olmamasının boşanmalara kadar gittiği
ülkemizde, erkek çocuk olması isteği ve bunun olabileceğine dair ön belirtileri
yakalama arzusu birçok batıl inancı birlikte getirir.Batıl inançların bir kısmı
da gerçek yaşantılara dayanmakta ve bu durumlarda özen göstermek faydalı
olabiliyor. ‘’Kırkı çıkma’’ deyimi gerçekten hem annenin hem bebeğin sağlıklı
olabilmesi için dikkat edilmesi gereken bir süre olarak tıbben kabul görüyor
ama bu sürede hiç evden çıkmama önerisi de biraz abartılı. Batıl inanışların
bilimsel gerçekliği var mı? Jinekolog Operatör Dr. Turgay Karakaya sıkça
karşılaşılan bu inanışlarla ilgili merak edilenleri sıraladı. En sık
sorulanlardan biri olan annenin karın şekline ya da yüz lekelerine bakarak
bebeğin cinsiyetini söylemek. Bebeğin cinsiyetinin bu gibi verilerle
anlaşılması bilimsel olarak gerçek değil. Bunu anlamanın geçerli yolu ultrason
ile bebeği incelemek veya amniosentez (bebek kesesinden sıvı almak) ile
kromozom incelemesi yapmak. Bebeğin kordonun boynuna dolanması nedeniyle
boğulması veya bebeğin kordonunu sıkarak kendi kendini öldürmesi de yanlış
bilinen bir inanıştır. Bebeğin boynuna kordon dolanması normal doğumu
zorlaştırır. Bebeğin doğum kanalında ilerlemesini engelleyebilir ancak bebeğin
ölümüne sebep olmaz. En fazla sezaryen oranını artırır. Bebeğin kordonunu
elleriyle sıkarak ölmesi ise neredeyse imkansızdır. Sabah bulantılarının
bebeğin cinsiyetiyle alakalı olduğu konusu da böyledir. Cinsiyetle bulantıların
hiçbir alakası yok. Hamile kadının küvete girmesinin veya hamama gitmesinin de
herhangi bir zararı yok. Ancak aşırı sıcak ortam ve aşırı sıcak su herkese
olduğu gibi hamileye de zarar verebilir. Eğer gebenin mide yanması başlamışsa
bu durumda bebek saç çıkarmaya başlamıştır inanışı da yanlıştır. Bu sadece
reflüdür, genellikle 20 haftadan sonra rahim büyümesi ve yemek borusunun
gevşemesiyle alakalı. Eğer annenin yüzünde sivilce çıkarsa bebek kız olur
inanışı kesinlikle doğru değildir. Bunlar gibi yanlış bilgiler dünyanın birçok
yerinde efsaneler halinde bulunur. Bunlar zaman zaman komik ve eğlenceli
olabilir ancak hiçbirinin bilimsel dayanağı yok. Bu nedenle sorunlarınızı ve
sorularınızı doktorunuza mutlaka sorun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder